IKG Nedir?
IKG Enstitüsü öncelikle Türk-Alman ilişkilerine kültür tarihi ekseninden bakarak zaman tünelindeki hareketliliği günümüze taşıyan bilim insanları, araştırmacılar ve entellektüellere sunmak için hayata geçirilen bilimsel bir enstitüdür.
Kamu tüzel kişiliğe sahip olan enstitü, kültür tarihi çalışmaları yaparak, bu alanda yapılan çalışmaları destekler ve Türk-Alman ilişkileri alanında bilimsel organizasyonlar yapar. İKG Enstitüsü, düzenli olarak sosyal bilimci Türk ve Alman bilim insanları ile periyodik toplantılar yapar.
1995 yılından beri bir grup sosyal bilimci akademisyenin periyodik toplantılarındaki Türk-Alman İlişkileri, kültürel etkileşim, Rönesans ve entegrasyon konulu bilimsel sohbetler, 2008 yılından sonra kütüphane etrafında yapılanarak yayınlar yapmaya başlamıştır.
IKG’nin Uluslararası Bilimsel Faaliyetleri
Türk-Alman Ortak Tarihi‘nin kesişme noktalarını gündeme taşıyarak geçmiş ile günümüz arasında bağlantı kurup bilimsel yorumlar getirmek IKG Enstitüsü’nün önem verdiği faliyetlerdir. Ortaya koyulan bilimsel etkinlikler ile,
- 2009 yılında Kültür Tarihi yönü ile Türk-Alman İlişkileri sempozyumu,
- 2013 yılında Türk-Alman İlişkileri’nin 250. Yıldönümü sempozyumu,
- 2018 yılında Versay’dan Mondros’a 100. Yıldönümü sempozyumu,
- 2019 yılında “Kaiser’den Sultan’a” Türk-Alman İlişkileri sempozyumu
ile yüzlerce bilim insanı ile ortak tarihin çeşitli yönleri masaya yatırılmıştır.
IKG Enstitüsü Türkiye, Almanya, Hollanda, Avusturya, İtalya, Bosna-Hersek ve Azerbaycan‘da sosyal bilimler alanındaki bilimsel etkinliklere proje ortağı olarak katılım ve destek sağlamıştır.
IKG Enstitüsü ayrıca çalıştay, konferans, makale, kitap çalışmaları ve araştırmalar ile üçüncü ülkelerin üniversite camiası ile ilişkiler kurarak kültür tarihi konulu çalışmalar yapar.
Kültür, Tarih ve Entegrasyon…
Çok yönlü Türk-Alman İlişkileri için üç köprü kurulsun istedik…
Üniversite ve akademisyenlerin ilgi ve desteği ile 28 yıldır düşünce üretmeye çalışıyoruz. Bilgi toplumu olma yolunda iki milletin ortak tarihini gündeme taşıyan çalışmaları hayata geçirip, geçmiş ile bugünün birbirinden kopmamasına büyük özen gösteriyoruz.
Araştırılan, farkedilen ve bilimsel platformlara taşınan kültürel etkileşimlerden faydalanan Türk ve Alman Gençliği‘nin düşünce sistemlerinde yeni bir temel oluşturmaları, Avrupa’da önemli bir düşünce seçeneği olacaktır. Türklerin batıya devam eden 1000 yıllık kültürel yolculuğu ile doğuya açılımı vazgeçilmez bir hedef olarak gören Almanların ilişkilerini kültür tarihi üzerinden takip ederek barış iklimine katkı sağlamaya çalıştık.
Bu bağlamda,
Türk-Alman İlişkileri çerçevesinde 4 Sempozyum, 8 Çalıştay, 5 Araştırma projesi hayata geçirdik. 13 kitap, 25 makale, yüzlerce köşe yazısı, 120’den fazla konferans ve 50 kültür gezisi ile Türklerin ve Almanların tarihin önemine dikkat çekmelerine çalıştık.
Birçok ülkenin sınırlarının şekillenip Avrupa Rönesansı‘nın son döneminde etkili olan Türk ve Alman ekollerine dikkat çekerek kültür bileşkemizi ortaya koyduk.IKG’nin Hedefleri
Öncelikle Türklerin ve Almanların tarihi süreç içindeki ilişkileri IKG Enstitüsü’nün önem verdiği en önemli çalışma alanıdır. Şark‘ın ve Garb‘ın iki milleti arasındaki tarih sarkacının kesişme ve etkileşme dönemleri, enstitü çalışmalarının temel noktalardır. Orta Avrupa - Balkanlar – Ortadoğu eksenindeki bir çok ülkenin sınırlarının şekillenmesini etkileyecek önemli detayların tarihsel etkeni olan iki milletin kültür ve tarih hafızası varlığına dikkat çeken çalışmalar, enstitümüz tarafından desteklenir ve bu yolda projeler üretilir.
Bilimsel ortamda günümüze taşınan bilgilerin özellikle bilim-bilgi-barış eksenindeki gelişmelere katkı sağlamasına dikkat edilir. Türk Alman İlişkileri’nin kaderini etkileyip, geleceklerini şekillendirdiğini bilerek hukuksal, demografik hareketlilikler, siyasi etkilenmeler, teknoloji transferleri, güvenlik gerekçeleri, risk faktörleri ve iktisadi hareketlilikleri doğru okuyabilmek adına iki milletin ortak yaman tünelindeki satır aralarındaki izleri ortaya çıkarmak IKG Enstitüsü’nün hedefleri arasındadır.
Kültür tarihi ile günümüz insanını düşündürerek kendine ve karşıdakine soru sormasına büyük önem veriyor, onları tarihin merkezinde buluşturmak istiyoruz.